Günümüzde yeniden popülarite kazanan “gönüllü sadelik” kavramı, aslında tarihin belirli dönemlerinde de çeşitli toplumlarda gündeme gelmiş bir harekettir. 1990’lı yıllarda ortaya çıkan global ekonomik kriz ortamında da bu hareketin büyük bir ivme kazandığı söylenebilir. Son dönemde, içinde bulunduğumuz Covid-19 pandemisi sürecinde bireylerin sosyal hayatının kısıtlanması ve ekonomik daralmalar sebebiyle de bu akımın yeniden ilgili gördüğü söylenebilir.
Gönüllü sadelik ayrıca, gelişmiş toplumlarda bireylerin tüketim olgunluğuna ulaşmasıyla daha bilinçli tüketime yöneldiği durumlarda da yaygınlaştığı söylenebilir. Gönüllü sadelik bireyin hem iç dünyasında hem de dış dünyaya yansımalarında yaşanan bir durumdur. 1936 yılında Richard Gregg tarafından felsefi bir deneme olarak ortaya çıkan bu akım, samimi olma ve dürüst davranışlara sahip olmayı yaşamın odak noktasına koyar. Gönüllü sadelik, fazlalık ve kalabalıklardan uzaklaşmayı savunmaktadır.
Gönüllü sadelik, dışardan bakıldığında sade olmayı ancak iç dünyada zengin olmayı hedeflemektedir. Gönüllüğü sadeliği benimsemiş bir birey tüketim tarzında ve alışkanlıklarında değişiklikler gerçekleştirir. Yaşam alanında tarımsal faaliyetler gerçekleştirmek, tüketimi azaltma, toplu taşıma araçlarını kullanmak, ikinci el ürünlerin yeniden tutundurulması, ürün bakım ve onarımlarının gerçekleştirilmesi gibi tüketim etkinlikleri gönüllü sadeliğe örnek gösterilebilir.
Gönüllü sadelik tüketimin azaltılmasını ve tüketim harcamalarının daha bilinçli yapılması gerektiğini savunur. Bu durum, pazarlamacılar için bir tehdit olarak görülmese bile beraberinde yeni bir tüketici segmentini de ortaya çıkardığı söylenebilir. Bu tüketici segmenti için özel ürün, fiyat ve tutundurma faaliyetleri geliştirilerek bu hedef kitleye ulaşılmaya çalışılabilir. Gönüllü sadelik akımını benimseyen bireyler incelendiğinde, ekonomik sıkıntı içerisinde olan bireylerden çok lüks bir yaşam imkanına sahip olabilecek, gelir düzeyi yüksek bireylerin bu akımı daha çok benimsediği görülmektedir. Bu sınıfta yer alan bireylerin gönüllü sadelik akımını benimsemesinin temel nedeni, tüketimi azaltarak yaşamdan alınan tatmini arttırmayı hedeflemeleridir.