McCharty’i tarafından ortaya atılan ve pazarlamanın temel kavramlarından biri olan “4P” kavramı bilindiği gibi işletme taraflıdır. Pazarlama karması olarak da bilinen “4P” stratejik bir bakış açısıyla işletmenin pazarlama planını yapılandırmasına yardımcı olan temel bir bileşendir.
1990’lı yıllarda Robert Lauterborn tarafından geliştirilen 4C tüketici merkezli bir yaklaşımdır. 4P nasıl işletme bakış açısıyla yorumlamalar getiriyorsa, 4C’de her bir pazarlama karması elemanına tüketici tarafından açıklama getirmeye çalışmaktadır. Bu sebeple, 4C’yi 4P’nin düzenlenmiş bir versiyonu olarak düşünebiliriz.
İşletme taraflı 4P’nin karşılık geldiği, tüketici taraflı 4C bileşenleri şu şekildedir:
Product (Ürün) – Customer Value (Müşteri Değeri)
Price (Fiyat) – Cost (Maliyet)
Place (Dağıtım) – Convenience (Elverişlilik)
Promotion (Tutundurma) – Communication (İletişim)
4C modelinin her bir bileşenini kısaca açıklayacak olursak;
Customer Value (Müşteri Değeri): Ürün ya da hizmetlerin müşteri istek ve ihtiyaçlarını karşılama durumudur. İşletmelerin ürünü oluşturmadan önce tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarını araştırması gerektiğini ifade eder.
Cost (Maliyet): Tüketicinin ürünü satın alırken katlandığı maliyetleri ifade eder. Bu maliyetler yalnızca parasal maliyetler değildir. Satın alma karar sürecindeki psikolojik maliyetler, farklı ürünleri tercih etmemeden doğan fırsat maliyetleri de tüketicinin katlandığı tüm maliyetleri oluşturur.
Convenience (Elverişlilik ya da Uygunluk): Tüketicinin ürüne erişebilmesini temsil eden bileşendir. Doğru dağıtım planlamasıyla ürünün tüketici tarafından ulaşılabilmesidir.
Ve son olarak, Communication (İletişim), tüketicinin istek ve ihtiyaçlarını anlamak ve karşılamak için işletmenin tüketicilerle iletişim kurmasını ifade eder. Bu bileşen “tüketicilerle işbirliği yapma” anlayışına vurgu yapmaktadır. Tüketicilerle iletişime açık olunması ve tüketici ile etkileşim yaratılmasını temsil etmektedir.